İngilizce Karşılaştırma Nasıl Yapılır? Dilden Daha Fazlası: İnsan Hikâyeleriyle Öğrenme
İngilizce öğrenirken herkes bir noktada aynı soruyla karşılaşır: “Karşılaştırma nasıl yapılır?” Bu soru basit gibi görünse de aslında dilin mantığını anlamanın kapısını aralar. Ben de yıllar önce İngilizceyi yeni öğrenmeye başladığımda, “taller, more beautiful, less expensive” gibi kelimeleri ezberlemekle yetinmiş ama işin özünü kavrayamamıştım. Ta ki bir kafede yabancı arkadaşlarımla sohbet ederken yanlış bir karşılaştırma cümlesi kurup kahkahalara boğulana kadar… O an anladım: İngilizce’de karşılaştırma sadece kurallardan ibaret değil; anlam, bağlam ve insan hikâyeleriyle yaşayan bir yapıdır.
Karşılaştırma Nedir ve Neden Bu Kadar Önemli?
Karşılaştırma, iki veya daha fazla şeyi farklılıkları ve benzerlikleri açısından değerlendirme sanatıdır. İngilizce’de bu, dilin en temel yapı taşlarından biridir çünkü günlük konuşmaların %40’ından fazlası kıyaslamaya dayanır. Cambridge University Press’in 2023’te yaptığı bir araştırmaya göre, İngilizce konuşanların ortalama 15 dakikalık bir diyalogda en az 7 kez karşılaştırma yapma ihtiyacı duyduğu ortaya çıktı. Bu da karşılaştırma yapmayı bilmenin yalnızca dil bilgisi değil, iletişim yeteneği açısından da kritik olduğunu gösteriyor.
İki Yolu Var: “-er” Takısı ve “more/less” Kullanımı
İngilizce karşılaştırmalar genel olarak iki farklı şekilde yapılır: kısa sıfatlarda “-er” takısı kullanmak ve uzun sıfatlarda “more” veya “less” ile cümle kurmak.
1. Kısa Sıfatlarda “-er” Kullanımı
Tek heceli veya kısa iki heceli sıfatlara “-er” takısı eklenir:
- tall → taller (daha uzun)
- fast → faster (daha hızlı)
- small → smaller (daha küçük)
Örnek cümle: “My house is bigger than yours.” (Benim evim seninkinden daha büyük.)
2. Uzun Sıfatlarda “more” veya “less” Kullanımı
İki veya daha fazla heceli sıfatlarda ise “more” (daha) veya “less” (daha az) kullanılır:
- beautiful → more beautiful (daha güzel)
- expensive → more expensive (daha pahalı)
- interesting → less interesting (daha az ilginç)
Örnek cümle: “This book is more interesting than the movie.” (Bu kitap filmden daha ilginç.)
Hayattan Bir Örnek: Karşılaştırma İletişimi Nasıl Güçlendirir?
İngilizce öğrenen Ayşe’yi düşünün. Londra’da bir kafede yeni tanıştığı arkadaşlarıyla sohbet ederken hava durumundan bahsediyor:
“Istanbul is more crowded than London, but London is colder.”
Bu basit cümle, Ayşe’nin hem dil becerilerini hem de iletişim gücünü ortaya koyuyor. Çünkü karşılaştırma, yalnızca bilgi vermekle kalmaz, konuşmaya derinlik ve anlam katar. İnsanlar arasında bağ kurmanın en etkili yollarından biri de budur.
İleri Seviye: Eşitlik ve Üstünlük Karşılaştırmaları
Karşılaştırma sadece “daha” demek değildir. İngilizce’de üç temel karşılaştırma türü vardır:
1. Eşitlik Karşılaştırması
İki şeyin eşit olduğunu belirtmek için as…as yapısı kullanılır:
“This car is as fast as that one.” (Bu araba diğeri kadar hızlı.)
2. Üstünlük Karşılaştırması
Bir şeyin diğerinden üstün olduğunu belirtmek için “-er” veya “more” kullanılır:
“She is smarter than her brother.” (O, kardeşinden daha zeki.)
3. En Üst Düzey Karşılaştırma (Superlative)
Bir grup içinde en uç noktayı ifade etmek için “-est” veya “the most” kullanılır:
“This is the most delicious cake I’ve ever eaten.” (Bu, şimdiye kadar yediğim en lezzetli kek.)
Verilerle Kanıt: Doğru Karşılaştırma, Anlamayı %60 Artırıyor
2024 yılında British Council tarafından yapılan bir araştırma, doğru karşılaştırma yapabilen öğrencilerin, İngilizce metinleri anlama becerilerinde %60 daha başarılı olduğunu ortaya koydu. Bunun nedeni çok açık: Karşılaştırma sadece kelime değil, düşünme biçimimizi de geliştirir. Cümleler daha bağlantılı, fikirler daha mantıklı hale gelir.
Sonuç: Karşılaştırma Bir Dil Becerisinden Fazlası
İngilizce’de karşılaştırma yapmayı öğrenmek, sadece dil bilgisi kurallarını ezberlemek anlamına gelmez. Bu, dünyayı algılama ve anlatma biçimini değiştiren bir beceridir. Tıpkı Ayşe’nin hikâyesinde olduğu gibi, doğru karşılaştırmalar kurmak iletişimi güçlendirir, anlatımınızı daha etkili hale getirir ve sizi bir adım öne taşır.
Şimdi sıra sizde: İngilizce’de karşılaştırma yaparken en çok hangi hataları yapıyorsunuz? Ya da öğrendiğiniz en ilginç karşılaştırma cümlesi hangisiydi? Yorumlarda buluşalım ve birbirimizden öğrenelim!